00:46 - 19 Mart 2005
sen yastık ol!
ne tamamen sönmüş, kapkaranlık
ne de ışıklı
arafta kalmışız çoğu duygumuz gibi
bir gün baygın bir gün kopuk
kenarda kalmış bilincimiz
rezil gibi sinmişiz yine bir köşeye
boşluğa oynuyormuşuz
lezzetliymişiz
ama bokmuşuz
olmamız gerekenin aksi istikamet
bir akıntıda çırpınıp
su olup gitmek
ya da bir güneşin altında
kafamızı eritmek
zevk alıyormuş içgüdülerimiz
yarın bir kareye sokulmak üzere
her rüyamızda yamuluyormuşuz
işlevsizmişiz
ama çokmuşuz
başkasını oynamak kolay değil
kendine hükmedememek hiç değil
silinmiş suratlarımız
yerler ıslak
tüm zehrimizi paçamızdan akıtmışız
hava sisli
tüm kahrımızı burnumuzdan çıkarmışız
başka kıtalara uçmak ne mümkün
daha havalanamadan yere çakılıyormuşuz
somutmuşuz
ama yokmuşuz
belki yerini beğenmeyeceksin
belki onlar atladıkça irkilecek
belki taşaklarında bir ağrı hissedeceksin
ama şimdilik
lütfen sen yastık ol!
(rene'ye..)