01:49 - 02 Haziran 2005
mor


sıkıldığın belli. renginden hoşnut değilsin.

apaydınlık bir havada hafiften rüzgar esiyor. şortunlasın. çimenlik bir uçurumun tepesinde çömelmiş oturuyorsun. yer fethiye.. kabak koyu.. orda ağaç evlerde kalıyosun. kahvaltını dışarda ediyosun. kelebekler var orda hep ahmet. ve bitmeyen bir deniz. koruma altına alınmış, bina dikersen devlet perişan ediyo seni. özene bözene bir oluşum geçirmiş. orayı görmelisin. ben karar verdim, oraya gidicem ahmet. sana bi oyun edip habersiz gidicem. sen de gelirsin oraya, takılırız. adam gibi yaşarız. göğsümüzdeki kıllar hafiften grileşmiş bir deniz adamı oluruz belki yıllar sonra. oranın yerlisinden sayılırız. hafif işlerimiz, hafif muhabbetlerimiz, hafif eğlencelerimiz olur. orda çiçek açarız. pırıl pırıl oluruz ahmet. içimiz şimdikinden daha da sakinleşmez muhtemelen, ama en azından cümlelerimiz daha cıvıltılı olur. bak renklerini de çizdim üstte, güzelinden. bakınca şöyle bir irkil diye. morun hiç eksik olmasın, ama kıyafetlerin daha farklı olsun. sana da yakışır zaten.

daha yeşil, daha mat renklere.. şerefe!
 
geven yazdı
yazı linki -


2 yorum: