merhaba. ben, şu yazıda adı geçen "tolga" yazısının ta kendisiyim. dile geldim, çıldırdım, hazretin bloguna sızdım. siyah spreyle mermer üzerine özensizce yazıldım, kar yağdı güneş açtı silinmedim yerimde kaldım. kedi işedi, kaldırım yıkandı, yağmurlar yağdı. yok efendim, inat ettim gitmiyorum bir yere. burada iyiyim ben. gawain bey'le günün muhtelif saatlerinde bakışıyoruz. halimizden memnunuz. bazen taciz ediyor bu beni. misal "o" harfimin tam ortasına izmarit atmaya çalışıyor. sekip saçma sapan yerlere gidiyor tabi, başaramadı daha. hatta dikkat ederseniz "t" harfinin altına doğru rengini kaybetmiş kimbilir ne zamandan kalma bir izmarit var. kesin bu atmıştır.
gawain bey'le bakışıyoruz dediğime bakmayın siz aslında. o bana bakıyor, bense gözlerimi kaçırıyorum her seferinde. mahçup oluyorum adama karşı. tam camının altındayım çünkü. ne zaman camdan dışarı baksa bu, tam da göz açısının göbeğinde simetrik bir şekilde beni buluveriyor. neden burdayım onu da bilmiyorum ya. sorun bu işte. kim yazdı beni, adı tolga olan biri mi? tolda kim? niye bu adamın camının altına nakşediverdi beni? niçün varım, varoluşumun amacı nedir? ah ne duygularla vücut buldum bu kahpenin ellerinde? nasıl da işleniverdim şeytan gibi oraya? bir bilsem.. ama sanıyor musunuz ki iç güveysinden halliceyim bu mermerin üstünde? kaldırımlar boşalınca, dükkanlar kapanınca içim kan ağlıyor efendim her gece. polimorf oluyorum sıkıldıkça, kapasitem el verdiğince değiştirip duruyorum harflerimi. milli maç olduğu geceler "gol" oluveriyorum sempatik görünmek için. balık mevsimi geldi mi hop diye "olta" oluveriyorum. gitsin insanlar, balık tutsun kendilerini iyi hissetsinler diye.. kimse görmüyor tabi duyarlı bir billboarda dönüştüğüm o geceleri. onlar için tolga denen bir serserinin muhtemelen sarhoş olduğu bir gece mermere kazıdığı adıyım. bir kendini bilmezin masturbasyonuyum alt tarafı. sen de hala üzerime izmarit at. bir kere olsun anlamadın beni. "got!"
teşekkür ediyim :)