
gawain bey'le bakışıyoruz dediğime bakmayın siz aslında. o bana bakıyor, bense gözlerimi kaçırıyorum her seferinde. mahçup oluyorum adama karşı. tam camının altındayım çünkü. ne zaman camdan dışarı baksa bu, tam da göz açısının göbeğinde simetrik bir şekilde beni buluveriyor. neden burdayım onu da bilmiyorum ya. sorun bu işte. kim yazdı beni, adı tolga olan biri mi? tolda kim? niye bu adamın camının altına nakşediverdi beni? niçün varım, varoluşumun amacı nedir? ah ne duygularla vücut buldum bu kahpenin ellerinde? nasıl da işleniverdim şeytan gibi oraya? bir bilsem.. ama sanıyor musunuz ki iç güveysinden halliceyim bu mermerin üstünde? kaldırımlar boşalınca, dükkanlar kapanınca içim kan ağlıyor efendim her gece. polimorf oluyorum sıkıldıkça, kapasitem el verdiğince değiştirip duruyorum harflerimi. milli maç olduğu geceler "gol" oluveriyorum sempatik görünmek için. balık mevsimi geldi mi hop diye "olta" oluveriyorum. gitsin insanlar, balık tutsun kendilerini iyi hissetsinler diye.. kimse görmüyor tabi duyarlı bir billboarda dönüştüğüm o geceleri. onlar için tolga denen bir serserinin muhtemelen sarhoş olduğu bir gece mermere kazıdığı adıyım. bir kendini bilmezin masturbasyonuyum alt tarafı. sen de hala üzerime izmarit at. bir kere olsun anlamadın beni. "got!"
teşekkür ediyim :)