04:03 - 27 Eylül 2006
ya evde yoksan
ne kadar üşüdüm, nasıl acıktım
ilk önce sıcacık banyoya soksan
sanırsın şu anda denizden çıktım
off
içim ürperiyor ya evde yoksan..

yanlış mı aklımda kalmış acaba
muhabbet sokağı numara doksan
boşa mı gidecek bu kadar çaba
içim ürperiyor ya evde yoksan..

ya yolu kaybettim ya ben kayboldum
ne olur bir yerden karşıma çıksan
tepeden tırnağa sırsıklam oldum
içim ürperiyor ya evde yoksan...

küçüklüğümden beri ne zaman elime kağıt, kalem ve boş zaman geçse ilk yaptığım şelerden biridir ev krokisi çizmek. fazlasında hiç gözüm olmadı, genelde dış hatlarını sebil kağıt bulunca kocaman çizerdim. sonra içini dolduramaz ufaltırdım evimi. hem ben büyük, müstakil ya da öyle yayla gibi stüdyo evlerde oturamam. ev dediğin kutu gibi, apartman dairesinde olacak. yoksa hükmedemem ben o eve. altında ezilirim. ben eve değil, ev bana sahip olur. her köşesinde yaşamam, içini doldurmam lazım çünkü. neyse, çok sıkılıyorum bu günlerde. yapacak bir şey yok. beklemedeyim. sıkıntıdan bunu çizdim paint'te. inceleyelim..
 
geven yazdı
yazı linki -


1 yorum:


  • 12:15 ÖS, Eylül 28, 2006 - Blogger rene gallimard

    kitledin beni, yarım saattir krokiye bakıyorum..

    4 numara, kullanılmayan koltuklar, 7 numaranın tümü, 5'in bir kısmı gayet hoş..

    ama 8 ve 9 yeter mi sana diye sorsalar, evet yeter derim.. eski birkaç kutu eşya ve koltukla saatlerimi paylaşabilirim.. sıkılmam, zevk alırım..

    kuantum teleport'un kullanma kılavuzu var zaten bende..