04:44 - 11 Mart 2006
şoparberg deneyi
ne olduğu önemli değil, tabelasına bakmadan her hangi bir binaya giriyorsunuz. içerde sağa sola bakınırken yüzünü duvara dönmüş tek başına duran birini görüyorsunuz. duvara konuşuyor bu kişi. sağ elini kulağına dayamış, ayakları saçma sapan bir ritimde ve aralıkta yerinde adımlar atıyor. sol elini de duvara sürtüyor yerli yersiz, işaret parmağıyla hayali şeyler çiziyor duvarın yüzeyine. gülüyor, sinirleniyor, şaşırıyor, geriliyor. hiç bir şey anlamadığınız şeyler konuşuyor. sağ profilden göremediğiniz bu kişiye yaklaşıyorsunuz, açınızı ayarlayıp kulağına tuttuğu şeye bakıyorsunuz. cep telefonu. yaptığı garip hareketler, konuşmalar, hissiyatlar, tüm bu garip bağlam cuk diye çözümleniveriyor. problem yok. tamam binayla işiniz bittiyse çıkabilirsiniz artık. ha bir de bakın ne binasıymış bu: vergi dairesi. ya ne işiniz var o sıkıcı yerde zaten, çıkın çıkın.

sonra ben sizden rica ediyorum yandaki başka bir binaya girmeniz için. beni kırmayıp giriyorsunuz. üst paragraftaki manzaranın aynısıyla karşılıyorsunuz. yine yüzünü duvara dönmüş, sağ elini kulağına dayamış, saçma sapan hareketler yapıp kendi kendine konuşan biri. aynı sinsilikle yine yaklaşıyorsunuz sağ tarafını görmek için. eliyle kulağı arasındaki şeye bakıyorsunuz. kırmızı bir elma. şaşırıyorsunuz. zaman ve mekandan soyutlanıp kalakalıyorsunuz. kendinize gelir gelmez koşar adımlarla çıkıyorsunuz oradan. yine bakın bakalım neymiş girdiğiniz bina: akıl hastanesi. e siz de bir doğru düzgün yere giremediniz şu yazıda. ben napayım.

bu benim geliştirdiğim bir deney oluyor efendim. siz de faresi oldunuz gerçi ama bilim için her şey mübahtır. takmayın kafanıza. her neyse; kendisine "stanford-selamsız şoparberg deneyi" adını verdim ben bunun. literatürde "telefon-elma deneyi" diye de geçebilir, izin veriyorum. amacım bu testi öss sınav soruları arasına sokmak. nesnelerin bir bağlam yaratmada ve algı sürecinde ne kadar aktif olduğunu gözler önüne sermek istedim. sempatik olmak istedim. bir kere de ben vurayım dedim be amca.
 
geven yazdı
yazı linki -


2 yorum: